Plasenta, rahim içinde annenin damarlarına tutunmuş, göbek kordonu ile de bebeğin göbeğine bağlanmış durumdadır. Bu şekilde bebek ve anneyi bağlayan plasentanın bebekten ayrılması ise doğumda olur. Normal doğumlarda bebek doğduktan yaklaşık yarım saat sonra plasenta kendiliğinden vücuttan dışarı atılır. Sezaryen doğumda ise bebekten sonra plasenta doktor tarafından çıkarılır. Genellikle bebek doğar doğmaz göbek kordonu kesilir. Bebeğin göbek kordonunun kesilmesi demek, bebeğin anne ile arasındaki hayat bağı olan plasentadan ayrılması demektir.
Peki Plasenta ne işe yarar?
Anne ve bebek arasında madde alışverişini sağlar!
Plasenta, bir diğer adıyla kordonun en önemli özelliği, en önemli görevi, hatta yaratılış amacı anne ve fetüs arasındaki madde alışverişini gerçekleştirmektir. Plasenta, her türlü besin ve oksijenin anneden bebeğe ulaşması görevini üstlenir.
Bebeğin atıklarının vücut dışına çıkmasını sağlar!
Plasenta ile tıpkı anneden bebeğe doğru bir geçiş olduğu gibi bebekten anneye doğru da bir geçiş, bir alışveriş söz konusudur. Çünkü fetüsün metabolizmasının oluşturduğu atıklar da plasenta sayesinde anneye geçer ve bu şekilde atıklar vücut dışına atılmış olur. Fetüsün atık maddeleri ve karbondioksit plasenta aracılığıyla anne vücuduna geri gönderilerek dışarı atılır.
Fetüsün vücut sistemlerinin fonksiyonlarını gerçekleştirmesini sağlar!
Fetüsün, annenin rahmindeki tüm yaşamsal faaliyetleri aslında plasentaya bağlıdır. Örneğin fetüsün sindirim, solunum gibi hayati faaliyetlerinin gerçekleşmesi de yine plasenta ile gerçekleşmektedir.
Fetüsün bağışıklığının güçlenmesini sağlar!
Plasenta fetüsün pasif durumda olan bağışıklığının güçlenmesini de sağlamaktadır. Çünkü plasenta, anneye ait antikorların fetüse geçişine olanak verir ve bu sayede bağışıklık sistemi desteklenir.
Hormon salgılanmasını sağlar!
Gebeliğin erken dönemlerinde plasenta, hormon salgılayarak fetüsün yaşamasını, gebeliğin devamını sağlar. Gebeliğin ilk haftalarında yükselen ve gebelik hormonu olarak bilinen HCG hormonu, plasentanın büyük bir kısmını oluşturan trofoblastlar sayesinde üretilmeye başlamaktadır. Bununla birlikte plasenta, progesteron hormonunun salgılanmasında da görevlidir.
İşlevsel bir yapısı vardır!
Plasentanın yapısı hem sağlam hem de esnektir. Bu özellikleri sayesinde de dolanıp sıkışma riski düşüktür. Plasenta bebeğin rahimdeki hareketini engellemeyecek şekilde oluşmuş bir organdır.
Bebeğin değişen ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilir!
Plasenta, bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Plasenta, fetüsün solunum ve dolaşım sisteminden sorumlu olmakla birlikte, karaciğeri, akciğerleri ve böbreklerinin işlevlerini bebek doğuncaya kadar yerine getirir.
Plasenta bebeği bir bariyerle korur!
Plasenta, tıpkı bir kalkan gibi anne ve bebek arasında adeta koruyucu bir bariyer görevi görmektedir. Anne adayının vücudundaki kanser hücreleri dahil virüsler, plasentanın koruyucu özelliği sayesinde bebeğe geçmez. Aynı zamanda yine plasentanın varlığı sayesinde annenin vücudu bebeği yabancı bir madde olarak algılamaz, yani vücut dışına atmaya çalışmaz, hücreler bebeğe saldırmaz.
Anne rahmindeki bebek için hayati önem taşıyan plasenta, kan hücrelerine ve besleyicilere izin vererek bebeğe ulaşmalarını sağlamakta, ancak bakteri ve virüslerin pek çoğunun rahim içine girmesini engellemektedir. İşte bu sebeple de plasenta, rahimdeki bebeğin koruyucusudur.
Plasenta yeterince gelişmezse ne olur?
Anne adayının rahmindeki bebeğin gelişimi, sağlığı plasentanın gelişimine bağlıdır. Bu sebeple de büyük bir kısmı damarlardan oluşan plasenta yeterince gelişmezse bebekte büyüme, gelişme geriliği, preeklampsi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu bakımdan gebelik kontrollerinde plasentanın da değerlendirilmesi çok önemlidir.
Aynı zamanda plasentanın tam da olması gereken yerde bulunması da çok önemlidir. Çünkü plasenta, rahim ağzı olan serviksi kapatırsa plasenta previa adı verilen ve gebelikte kanamaya yol açan sorun yaşanabilir.
İkiz gebeliklerde de bebeklerin her ihtiyacı plasenta aracılığıyla karşılanmaktadır. Ancak ikiz gebeliklerde bebeklerin plasentaları arasındaki damarsal bağlantılar bebekler arası büyüme farklılıklarına sebep olabilir.
Plasentanın sağlığı ve gelişimi gebeliğin seyrini gösterir!
Gebeliğin sağlıklı ilerleyebilmesi için plasentanın sağlığı ve gelişimi temel rol oynamaktadır. Bu bakımdan rutin gebelik kontrollerinde doktor mutlaka plasentanın da ultrasonografik takibini yapar.
Plasenta ile ilgili hangi sorunlar yaşanabilir?
Plasenta previa: Plasentanın yerinde değil de, rahim ağzına daha yakın olacak şekilde yerleşmesi durumudur. Bu durumda bebeğin doğum kanalı plasenta tarafından kapatıldığı için kadın vajinal doğum yapamaz ve sezaryen ameliyatı gerekir.
Plasenta dekolmanı: Plasentanın normal şartlar altında sezaryen ya da normal doğumdan hemen sonra ayrılmış, vücut dışına alınmış olması gerekir. Plasentanın doğumdan önce rahim duvarından zamanından erken ayrılması sorunu ise plasenta dekolmanı olarak adlandırılır. Bu sorun bebeğin oksijensiz kalmasına neden olabileceği için ciddi bir sorun olarak kabul edilir ve plasentanın düzenli kontrollerle takip edilmesi gerekir.
Plasenta akreata: Plasenta, normal şartlar altında hafif bir şekilde rahim duvarına yapışık olacak şekilde oluşmakta, gelişmektedir. Ama bazı durumlarda plasenta rahim duvarına çok güçlü ve sert bir şekilde yapışır ve plasenta akreata sorunu ortaya çıkar. Bu problem sıklıkla daha önce sezaryenle doğum yapmış ya da rahim ameliyatı geçirmiş kadınlarda görülmektedir. Plasenta akreateda doğumdan sonra plasentanın çıkarılması güçleşmeketedir.